Röpörtajlar

23 Ocak 2005



Halle'yi 10 günde bağlarım!
En beğenmediği yeri sol kaşı. Aşık olmadan sevişmiyor. Dillere destan dudaklarınıysa hep yiyor. Ve esmer kadınları beğeniyor, Kedi Kadın' Halle Berry'e hayran. "Tanışsam on günde aşık ederim" diyecek kadar ipin ucunu kaçırsa da kendinden gayet emin. İşte bayrama özel, aşklı meşkli bir Emre Altuğ röportajı.

Emre Altuğ'u otele attım... Bundan iyi bayram mı olur? Kızlar çıldırdığınız, yatakta fotoğraf çektirmeme (Mizansen yahu! Bakınız birinci sayfa..) kızdığınız kadar var. Emre cidden çok yakışıklı. Üstelik sıcak, çok sıcak. Umarım daha sıcak olmayacak!.. Günlerdir peşinden koşturuyorum, Emre'ye ulaşmak ne mümkün. Akşamüstü dörtten önce uyanamıyor ya da dizi çekimlerinde. Bense kafaya taktım. Kız arkadaşlarımı şişirip, Emre Altuğ'u 'yakın markaja' alacağım. Ha bugün ha yarın derken, benim sıram da bayramın birinci gününe geldi. Emre'nin tek boş günü... Ben de madem öyle, işte böyle, "Emre Bey, buyurun Ritz Carlton'ın kral dairesine" dedim.

İLGİ İÇİN SOYUNMUŞ
Gerçi bir menajer, bir asistan, artı foto muhabir arkadaşımız Sadık da vardı ama olsun. Kral dairesi geniş... "Dağılın arkadaşlar geniş geniş..." İstanbul ayaklarımın altında, Emre Altuğ yanımda. Sorular aşk, meşk ağırlıklı. Emre siyah gömleğin altına jean çekmiş, geçti en rahat koltuğa gömüldü. Ben de yanına. Isınma turlarında yalnız yaşadığını, annesi alıştırdığından biraz dağınık olduğunu, peşini yardımcısı Safinaz'ın topladığını, cevizden iğrendiğini öğreniyorum. Samimiyet artınca "Soyunmaya ne gerek vardı?" diyorum, uzun cevabının sonu 'dikkat çekmek isteğine' dayanıyor. Çoğu insanın 'Bu vücutla bu adam niye orasını burasını açıyor' demesine ise "Hem ne var ki, Robbie Williams göbekli bir adam ama soyunuyor" karşılığını veriyor.

EMRE ABD'YE AÇILMIŞ
Bu arada Emre Altuğ saman altından su yürütüyormuş meğer. Millete ilan etmeden, 'Avrupa'ya açılıyorum' diye çığırmadan, çoktan Avrupa'ya açılmış. Hatta Amerika'ya. Her şey 'Sıcak' şarkısının klibini Amerika'da bir TV yapımcısının izlemesiyle başlamış. Adam tesadüf internette buluvermiş Emre'yi. Klibin başına Emre'nin ağzından İspanyolca bir anons ve sözlere İspanyolca altyazı döşeyip, televizyonunda yayımlatmış. Daha sonra MTV'deki 'World Chart'a sızmış Emre, hani her ülkenin ilk beş favori klibinin yayınlandığı program... Sekiz hafta bir numarada kaldıktan sonra, MTV 'Aşk-ı Kıyamet' klibini telifli yayınlamaya karar vermiş. Yani liste dışında kendi yayın akışında. O da yetmemiş Jennifer Lopez'in, Ricky Martin'in yapımcısıyla bağlantıya geçmiş. Ve albüm için anlaşmışlar. Önce Emre'nin Türkiye'de çıkacak albümü Amerika'da yapılacak sonra Amerika'da İngilizce single çıkacak. Single'da Emre'nin Amerikalı ünlü bir rap'çi ve bir de şarkıcıyla düeti yer alacak.

* Sevgilin var mı? Yok
* Esmer ve ince kadınları beğenirmişsin neden? Öyle bir takıntım yok. İnce yapılı kadın severim ama ille de esmer olacak demedim. Esmer ten hoşuma gidiyor. Zenci kadınlardan çok hoşlanırım. Şu anda bir tek kadına, eğer karşıma çıkarsa evlilik teklif ederim Halle Berry.
* Uçtun Emre... Karşıma çıksa belki beni çok beğenecek, benden iyisini mi bulacak...
* Oooooo. Ukalasın işte ukala... Ne ukalası, aslan gibi adamım, benden iyisi mi bulacak... Ne arıyor yani, arayın şu kadını!..
* 'Aynaya bakınca kendimden tahrik oluyorum' demişsin. Nasıl bir şey bu aynada tahrik olmak? (Emre'ye kal geldi...) Bu cümlelerim biraz çarpıtılmış. Hem kadınım hem erkeğim diye bir başlık da atıldı.
* Biraz önce 'Halle Berry beni beğenir, neyim eksik ki' dedin, demek ki kendini beğeniyorsun.... Halle Berry bana şans versin onu kendime aşık etmem 10 günümü alır.
* Nasıl aşık edeceksin acaba? Ben aşık olduktan sonra herkes aşık olur bana. Ben aşık olayım yeter ki.
* Diyelim kadın seni beğenmedi... Bana şans versin elde ederim. Ama baştan beğenmezse çeker giderim zaten...
* Özgüvene bakar mısınız... Çok mu korkutucu erkeğin özgüvenli olması?
* Hayır tam tersine, bana göre tercih sebebi. Niye? Başına bir şey mi geldi? Korkanlar var benim bu güvenimden. 'Seninle başa çıkamayız biz' deyip kaçan çok oldu.
* Kadınlara seni ne aşık eder? Bilmem... Konuşması, gözleri... Bir sürü şey.
* Çok eşli misin? Hayır çok eşli değilim. Birisiyle bir şey deniyorum, olmayacağını hissedersem bırakıyorum.
* İlla ilişkilerinin uzun mu olması lazım yani? Üç saatlik ilişki de olur. Ama hayatımda hiç aşk yaşamadan sevişmedim ben. (Şimdi bana kal geldi...)
* Üç saatlik ilişkide aşk nasıl olacak sence? Seviştiğin andır aşk zaten.
* Bir dakika, senin için aşk ne? Mesela sevişme aşkın bir anıdır.
* Bence sen şehvetle aşkı karıştırıyorsun... Şimdi o başka bir şey... Bu tartışma programına dönmeye başladı Ayşe... Allah Allah...

AŞIKSAM SEVİŞİRİM
* Peki anlara vurursak kaç kere aşık oldun? Binlerce defa... Abartılı mı oldu?
* Eh sanki... Hayır abartılı olmadı. Çünkü ben uzun ilişkilerimin içinde de sevgilime defalarca aşık olurum. Çünkü benim için aşk 'an'dır. Dört senelik sevgilim bana bir cümle kurar, çok zekice ve pırıltılı, hemen sevişmek isteyebilirim, tahrik de olurum.
* İşte bu şehvettir, arzudur bence... Aşk değil! Hayır aşk bu!
* Tamam canım kızma... Ben de bundan bahsediyorum. Ben sevişirken bir kadınla aşk yaşarım.
* Sevgilini hiç aldattın mı? Aldattım.
* Öğrenen oldu mu? Bir ikisi öğrendi. Zaten ben aldatırsam sürekli ve rutin şekilde aldatmam. Çok özel bir şey olacak, kendimi tutamayacağım ancak öyle...
* Bir gecelik aldatırsın yani? Kesinlikle.
* O zaman madem sevişmeler aşktı, bir gecelik aşk bir yanda sevgilin diğer yanda... Eğer gecenin ardından da aşk sürüyorsa, diğer ilişkim bitmiş demektir. Aşk zaten bizim uydurduğumuz bir şey.

“Belki aşksızlıktan öleceğim ama / Yine sana dönmeyeceğim / Bu kış yüzüm gülmedi ama ben / Bir de yazı bekleyeceğim…” Emre Altuğ’un beşinci albümüne ismini veren “Kişiye Özel”in nakaratı bu sözlerden oluşuyor. Çıkış parçası “Kapış Kapış”ta ise aşkın değerini bilmek gerektiğini anlatıyor…

Emre Altuğ aşk, ayrılık, erotizm ve neşe dolu bir albümle daha karşımızda. Bu albüm sayesinde büyüdüğünü söylüyor. Büyüdüm ama evlenmeyeceğim diye de ekliyor. Evlenmek için büyüdüğünü sindirmesi gerekiyormuş. Henüz küçük bir büyükmüş.

Albümün çıkış tarihi için 19 Mayıs diyordunuz, 5 Haziran’da çıktı. Ne oldu da ertelemek zorunda kaldınız?

- 19 Mayıs’ta albüm hazırdı. Fakat bir aksilik çıktı. Bir parçayı çıkartmak zorunda kaldım. Her şerde bir hayır vardır diyerek pes etmedik. Sezen’in stüdyosunda çalıştığım için önce Sezen bana bir parça dinletti. Şarkı bana biraz alaturka geldi. Gırtlak yapıma çok uymuyordu. Ben yeni bir şarkı yapayım derken Şehrazat’la bir araya geldik. Ve ondan benim çok beğendiğim zaten albümün için de var gibi hissettiğim “Kapış Kapış” şarkısı çıktı. Kendime ait bir şarkıyla çıkmak isterken yine olmadı.

Neden kendinize ait bir şarkı ile çıkmak istiyordunuz?

- Çünkü albümün üzerinde çok uğraştık. Yeni bir sound yakaladık. Benim sözlerimde, anlatım şeklimde bir farklılık var. Dolayısıyla beni en doğru anlatan parçaların benim parçalarım olduğunu düşünüyorum. Fakat Şehrazat’ın parçası o kadar çabuk yakalıyordu ki! Hem çok seksi hem de çok eğlenceliydi. Her şey tepetaklak oldu.

Ve bunlar son 15 gün içinde oldu.

- Evet. Ben bu harekete başladığımda albümün son hali Amerika’dan gelmişti. Gelen bandı çoğaltılsın diye fabrikaya gönderecektik.

“Kapış Kapış” şarkısını çıkış parçası ve A 1 yapacak kadar sevme nedeniniz nedir? Bu şarkıda ne kapışılıyor?

- Her yerde gündelik aşkların çokluğundan dem vuruluyor. Şarkıyı söyleyen kişi ile aşkı paylaştığı insan herkes gibi olmamaya çalışıyor. Daha kalıcı bir aşk yaşama telaşı var. Yakalanan aşkın değerini bilme şarkısı.

Albümde aranjör olarak Hacı Mustafa Ceceli'nin ismini görüyoruz. Biz onu Sezen Aksu sayesinde tanıdık. İkili Delilik, Gidemem gibi şarkılar ona ait. Siz de Ceceli ile Sezen sayesinde mi tanıştınız?

- Yok, biz daha eski tanışıyoruz. Benim Aşk-ı Kıyamet şarkımın da aranjesi ona aittir. Mustafa çok genç bir isim. Son yılların en iyi aranjörlerinden olduğunu düşünüyorum. Aşırı yetenekli. Zaten böyle olmasa Sezen onu kolay kolay kapmazdı.

Kaptı ama sizinle de paylaşıyor?

- Tabii Sezen arkasını döndüğü an biz de kapıyoruz. Bir sene evvel konuşmaya başladık. Fakat yoğun çalışma dönemi dört ay. Önce benim evimdeki stüdyoda arajmanları bitirdik. Son bir ayda da Sezen’in stüdyosuna geçtik.

Peki isminin başındaki Hacı nereden geliyor?

- Gerçekten Hacı. Şu anda 27 yaşında. 23 yaşında annesini götürmek için hacca gitmiş. Gitmişken o da hacı olmuş. Gördüğün zaman hacı diyebileceğin bir insan da değil. Maneviyatını kendi içinde yaşayan biri.

Mustafa Sandal, Burak Kut, Yalın, Özcan Deniz, Emel Müftüoğlu, daha sayamayacağım bir sürü isimle aynı anda albüm çıkardınız. Bu durum avantaj mı dezavantaj mı?

- İnsanların bu albümlerden herhangi birini almak için müzik dükkanlarına gidecek olması, bir tane almışken bir tane daha alacak olması bir avantaj. Aslında sektör hareketleniyor. Dezavantajı da albümünüzün bütün bu albümlerin arasından sıyrılmak durumunda olması.

Bu albümde sözü ve müziği size ait olan şarkılar ne anlatıyor?

- Son üç yılımın, bütün duygularımın oluk oluk aktığı şarkıları bunlar. Gerek kendi yaşadıklarımdan gerek etrafta yaşananlardan yani duygu olarak bana bir şey ifade eden hikayelerden ortaya çıktı. Bütün üretimi son dört ayda yaptık. Ve deneysel bir metot uyguladık. Benim şarkılarım kafamda hazırdı. Ama tamam değildi. Mustafa ile eve kapandık. Ben ona şarkının ilk bölümünün sözünü ve müziğini verdim. O aranje etti. Ben onun aranjesini dinledikten sonra ikinci bölümün sözünü ve müziğini yazdım.

Kişiye Özel albümü hayatınızda neyi değiştirdi?

- İçimde yıllardır yer eden, kalbime çomak sokan duygularım vardı. Yaptığım her şarkı sayesinde bir çomaktan kurtuldum. Ben bu albüme başlarken çok yorgundum. Müziği bırakmak bile aklımdan geçiyordu. Bittiğinde bir 50 yıl daha müzik üretebilecek enerjim vardı. Çok rahatladım.

Bu albümle birlikte hayatınızdaki birçok şey değişti. Yıllardır gizli saklı yaşadığınız ilişkinizi artık saklamıyorsunuz. Bunun bir şeyleri çözümlemenizle, çomaklardan kurtulmanızla, kendinizle hesaplaşmanızla ilgisi var mı?

- Pozitif anlamda etkisi olduğu kesin.

YENİ BÜYÜDÜM EVLENMİYORUM
Evlenmiyorum. Benim ağzımdan hiç böyle bir şey çıkmadı. Evet büyüdüm ama henüz evlenmeyeceğim. Bu albümle büyüdüğümü daha yeni idrak ettim. Bunu içime sindirmem lazım. Büyümüş olmak benim için çok yeni. Küçük bir büyüğüm. Ancak büyük bir büyük olduğum zaman evlenebilirim. Bu dedikodu ağının çok zarar verici olduğunu düşünüyorum. Tam albüm çıkmışken evleniyorlar diye bir yalan uydurmaları feci. Benim ekmeğimle oynuyorlar. Çünkü herkes albüme değil evliliğe odaklanıyor. Bu ilişki iki buçuk seneye yaklaştı. İki buçuk senedir biz her yaz evleniyoruz. Şimdi bizi yakaladılar. Ama yakalandık diye bir şey değişmeyecek. Ben yine yaşadığım özel şeyi göz önünde yaşamayacağım. Vıcık vıcık olmayacağım. Albümün promosyonu için bilinçli olarak yakalandığımızı söylüyorlar. Ne kadar saçma. Bunu yazıp çizenler bir ay önce “Emre Altug genç kız hayranlarını üzmemek için sevgilisi ile görüntü vermiyor” da diyorlardı. Hangisi doğru bunların. Benim için ikisi de doğru değil. Bu aşamadan sonra magazin için değerli olan haber, bizim ayrılmamızdır. Ya da evlenmemiz! Benim doğrum ise şu: Benim özel hayatım beni ilgilendirir.

HAYATIMDA YAZDIĞIM EN GÜZEL SÖZLER
Kişiye Özel, benim son yaptığım parçanın adı. Alan herkesin albümü kendine özel hissetmesini istedim. Tamam bu şarkıların hepsi benim kalbime giren mızraklar olabilir. Ama isteyen alıp bu mızrakları istediği yere sallayabilir. Bir de iddia ediyorum hayatımda yazdığım en güzel sözler bu albümde. Müzik hep orta ritmin üstünde. Ama dans albümü değil. Daha pop rock bir albüm oldu

SABAH PROGRAMLARINA KATILMAYACAĞIM
Artık sabah ve öğlen kuşağı programları bana senaryosuz Brezilya dizisi gibi gelmeye başladı. Herkes oynuyor. Hiçbir inandırıcılığı yok. Ben bu programlara katılıp nasıl albümümü tanıtayım? Hiçbir inandırıcılığı olmayan bir konseptin içinde nasıl inandırıcı olabilirim? Kendi kendime nasıl inanırım? Yapamam. O yüzden de katılmayacağım. Kesin ve net kararım budur.

Sibel ARNA - Hürriyet Gazetesi

Emre Altuğ'dan İtiraflar
Avşar kızı, Altuğ’a hiç söylemediklerini ve söyleyemediklerini söyletti....

Hülya Avşar Türkmax’taki programına şarkıcı Emre Altuğ’u davet etti. Zaman zaman sorularıyla konuğunu zorlayan ve sıkıştıran Avşar karşısında Emre Altuğ, biraz sıkıntılı anlar yaşadı. Ancak sorulara içtenlikle cevap verdi.

İşte son dönemde basında hep Çağla Şıkel’le olan ilişkisiyle gündeme gelen Emre Altuğ’dan samimi itiraflar:

Hülya Avşar: Hiç sevgililerine şarkı yazdın mı? ’Bu şarkıyı sana yazdım’ dedin mi hiç?

Emre Altuğ: Normal hayatta kurmaktan bazen utandığım, çekindiğim, kaçındığım cümleleri ve kelimeleri şarkılarımda biraraya getirmeye çalışıyorum zaten.

Hülya Avşar: Ne bileyim o şarkıyı kime yazdığını. Yüzüne karşı söylemek başka birşeydir.

Emre Altuğ: Yüzüne söylemişliğim vardır. Ben de yalan söyleyebilirim. Nerden bileceksin ki hakikaten o şarkıyı sana yaptığımı? O sırada seni mutlu etmek için söylüyorum belki. Bunun çok fazla dile getirilmesi gerektiğini düşünmüyorum. hoşlanmıyorum. Ama gerçekten içimde bir coşkuyla ağzımdan çıktığı bir an varsa olmuştur. ’Bak bunu sana yaptım’ demişimdir. Ama tutarım kendimi.

Hülya Avşar: Birine aşıkken başka birine aşık oldun mu hiç?

Emre Altuğ: Hiç bir zaman bir kız arkadaşım varken başka birine aşık olmadım. Çünkü bu yapıma uygun değil. Burada çok malzeme olsun istemem ama bu şu anlama gelmiyor: Bir süreçten geçtim. Karşı cinsle biraraya gelmeye başlayalı çok uzun seneler oldu. Dolayısıyla bu sürede yaşadığım ilişkiler içerisinde bazen kız arkadaşım varken başka bir kadınla birlikte olduğum oldu. Ama şunu söylemeye çalışıyorum: Asla hiç aşık olmadım. Hiç bir kadına şu şey anlamında ilgi duymadım ’Bir dakika bu galiba daha doğru bir kadın. Biraz inceleyeyim, onunla biraz flört edeyim’ falan.

Hülya Avşar: Zaten ona vakit bulamazsın hem konumun itibariyle hem de hayatında bir kadın varken olmaz.

Emre Altuğ: Bu son 9 senedirki konumum. Bir de daha öncesi var.

Hülya Avşar: Başkası varken başkası da oldu hayatında fiziki olarak. Onu niye yaptın peki?

Emre Altuğ: Gençlik, skor. Başka ne olabilir ki... İnsan yaşı ilerledikçe olgunluk seviyesine geliyor. 19 yaşındaki bir çocuktan ne bekleyebilirsiniz ki...Karşı cinsle ilk biraraya gelmeye başladığım dönemlerde ’Benimle çıkar mısın?’ cümlesi vardı. Ben o cümleyi hiç rahat kuramadım. Zorlanırım da çok da rahat olduğum bir mesele değildir uzun sürer.

Hülya Avşar: Kötü bir cümle o ya ’Benimle Çıkar mısın?’

Emre Altuğ: Cümle kurmak yerine öpüşmüşümdür. Öpüşünce de zaten bir ilişki başlamıştır. Cümle kurmamışımdır. Sonra daha rahat oluyor. O hissi almış oluyorum o öpücükle.

Hülya Avşar: Ya kız o hissi almamışsa

Emre Altuğ: Bir tokat da olabilir. Ben sağlamcıyımdır. Reddedilmekten korkmuşum demek ki.

Hülya Avşar: Reddedildin mi hiç?

Emre Altuğ: Şöyle bir şeyler olmuştur. Bunu çok sağlama alırım. Birisinden çok hoşlanmışsam ve onun da hayatında başkası olduğunu biliyorsam bu cümlemi ona kurarım.

Hülya Avşar: Doğru söyle hiç reddedilmedin mi? Hiç tipim değilsin’ dediler diye hiç morarmadın mı?

Emre Altuğ: Hayır hayır. Ben işimi çok sağlama alırım o konuda. Mümkün mertebe minimumda tutmaya çalışırım ama olmuştur tabi.

Hülya Avşar: Kaldın mı armut gibi

Emre Altuğ: Ama şöyle olmuştur yani aslında, istemiyorum değildir de

Hülya Avşar: Aaa geç bunları

Emre Altuğ: Herkes reddedilmiştir,

Hülya Avşar: Teşekkür ediyorum.

Emre Altuğ: Anlaştık mı?

Hülya Avşar: Hayır, bu sohbet için teşekkür ediyorum. Bitti çünkü...

(Televizyongazetesi)

Türkiye'nin en yakışıklı,mütevazi erkek seslerinden Emre Altuğ bu hafta Pretty Magazin de sizlerle...
Sevgili Altuğ, öncelikle bizi kırmadığınız ve sitemize göstermiş olduğunuz ilgiden ötürü teşekkür etmek istiyoruz.



PM: Sizi ismen ve yaptığınız işlerle herkes biliyor ancak bilmediğimiz yönlerinizden bize biraz bahsedermisiniz?

Emre Altuğ: Spor yapmayı çok severim ve her hafta kimsesiz çocukları ziyaret ederim bu benim hobim onların bizim gibi insanların destek vermesi gerekiyor. Dünyada yardıma muhtaç milyonlarca çocuk var bizim destek vermemiz lazım mutlaka onları topluma yararlı kılmak için birlik olmalıyız ve bütün ünlü olan olmayan insanları bu işte birlik olmaya çağırıyorum.

PM: Son albümünüzle ilgili ne gibi eleştiriler aldınız? Gerek olumlu,gerek olumsuz...

Emre Altuğ: İyi eleştiride aldım kötü eleştiride aldım ama ben yaptığım işten memnunum sonuçta daha iyisini yapmam lazım diye düşünüyorum. Ama şöyle diyenler çoktu daha önceki albümlerimde bir çok güzel ama ön plana çıkaramadığımız şarkılar vardı keşke onlardan oluşan bir single çıkarsaydın diyenler çoktu.

PM: Oyunculuk nasıl başladı? Sizi bu yöne sürükleyen ne idi?

Emre Altuğ: Oyunculuk benim hobimdi ben daha tanınmadan önce bir çok tiyatroda sahne almıştım zaten ama dizi oyunculuğu gerçekten sonradan başladı ilk teklif bana karşı sinema dan geldi bende tabiki 1 tanesini kabul ettim ve böle yürüdü gitti ama ben gerçek anlamda müzisyenim oyunculuksa hala bi hobi benim için...



PM: Eğer meslek hayatınıza şarkıcı olarak başlamasaydınız oyuncu olmak gibi bir hayaliniz varmıydı?

Emre Altuğ: tabiki isterdim böyle bişey olmasını çünkü sonuçta onunda belli bir eğitimini almış konumdayım eğer günün birinde zaten bu mp3 ler felan yüzünden bu iş biterse artık sonuçta bizde oyunculuğa saldıracağız malesef malesef komik ama bu böyle artık eskisi kadar istiyerek bu işi yapamıyoruz tabi bu albüm performanslarınıda etkiliyor...

PM:Oyunculuğunuzda çok iyi bu yönde yeni projelerde görebilecekmiyiz sizi?

Emre Altuğ: şu an da öyle bir durum yok ve dizi oyunculuğuda istemiyorum açıkçası ama sinema hakında bi kaç proje var onları değerlendiriyorum....

PM: İçinizde uhde olarak kalmış bir olay varmı?Gerek oyunculuk olsun gerek şarkıcılık.Yani şu işide yapsam tamamdır benim için diyebileceğiniz bir şey varmıdır?

Emre Altuğ: yok desem yalan olur yönetmen olamak isterim açıkçası benim ilerideki hedeflerimden bitaneside budur aslında yapabileceğime inandığım bir konu olarak görüyorum ama tabi ilerleyen yaşlarda düşünüyorum bunu

PM: Son yıllarda her önüne gelen albüm yapıyor,bu ama iyi ama kötü.Siz bu mesleğe yıllarını vermiş birisi olarak genç yeteneklere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Emre Altuğ: bir anda ünlü olmuşlarsa ilerisi için pek şans vermiyorum onlara kendilerini magazinsel hayata pek kaptırmazlarsa ilerde bence daha büyük işler yaparlar sanatlarını ön plana çıkarmaları lazım.



PM: Erkek sanatçılar yanlarında sevgilileri ile gezmek istemezler,buna sebep olarakta”genç bayan hayranlarının”kendilerine olan ilginin azalacağını gösterirler.Ancak sizin çok iyi giden bir ilişkiniz var ve ilgi her geçen gün artıyor size karşı.Bunu neye bağlıyorsunuz?

Emre Altuğ: sevilmeye bağlıyorum bunu kendimi övmüyorum ama bi insan doğru dürüst işler yaparsa ilerisi için evlensemde bunun böyle olacağına eminim bence insan doğru işler yaptığı sürece çevresindekilerin gönlündeki tahtı kapar zaten

PM: Sizce Kadın?

Emre Altuğ: ihtiras ve aşkın tarifi suyu biliosunuz susuz insan yaşıyamaz

PM: Sizce Erkek?

Emre Altuğ: kadının kalbinin sesi ki kadında kalpsiz yaşıyamaz:)

PM: Sizce Aşk?

Emre Altuğ: hayat...yaşam ve umut...

PM: Sizce Sanat?

Emre Altuğ: sanat magazin değildir sanat apayru bişeydir her şarkı söyleyen sanatçı olmaz toplumumuzda kendini sanatçı zanneden ama bişey yapmamış olan bir çok insan var...

PM: Bu soruyu herkes soruyor o yüzden biz sormadan naçizane düşüncemizi söylemek istiyoruz. Umarız Çağla hanımla hayatınızı birleştirirsiniz,uzun yıllar mutluluğunuz baki kalır:)

Emre Altuğ: inşallah:)



PM: Emre Altuğ nelere kızar? Neler hoşuna gider?

Emre Altuğ: arkamdan konuşulmasına kızarım bi de magazinde çıkan yalan yanlış haberlere çok kızıyorum

PM: Ülkemizde hemen her ünlü isim, magazinde polemikleriyle ya da iş dünyasıyla ilgili gündeme geliyor... Bu bağlamda neden sadece iş konusunda gündeme gelmek ve magazinden uzak durmayı tercih ediyorsunuz?

Emre Altuğ: magazin insanın özeli iş dünyası ise insanın yaptığı başarılı ya da başarısız şeyler bütünü ben evde oturup dilediğim zaman onu bunu arayıp şu an şöyle bişey yapıyorum gelin çekin diyen bir insan değilim sonuçta.

PM: Yeni albüm ne zaman geliyor?Belirli bir tarih vermeniz mümkün mü?

Emre Altuğ: belirli bi tarih yok ben bir tarih söylerim yalan olur ama eski albümlerden oluşan arasında yeni şarkılardında olduğu bir single çalışmamız var yazın çıkarmayı düşünüyoruz şimdi ise albümümde olan neyleyim adlı şarkıya çok güzel bir klip çektik aşk-ı kıyamet tadında bu parça bu klip patlıyacağına inanıyorum

PM: Size ulaşmak isteyen hayranlarınız nasıl ulaşabilir?

Emre Altuğ: Yok ta benim pek öle sürekli sahne aldığım yer yok ama beni görmek isteyenler nişan taşından şöyle bir tur atmaları yeterli

Son olarak...

PM: Pretty Magazin hakkındaki samimi görüşlerinizi alabilirmiyiz?

Emre Altuğ: Sizede pretty magazin ailesine bana verdiğiniz desteklerden dolayı teşekkür ederim...

Sevgili Emre Altuğ iş ve özel yaşamınızda başarılarınızın devamını ve mutluluklar dileriz.

pretty magazin

Çağla ile uyanmak çok güzel



3.5 yıl birlikte olduğu Çağla Şikel'le 10 Ağustos'ta nikah masasına oturan taze damat Emre Altuğ, evliliğin nasıl gittiğini ilk kez GÜNAYDIN'a anlattı..

BİR AN ÖNCEBABA OLMAKİSTİYORUM! "Yüzyılın aşkı olmak kolay değil, sorumluluk istiyor. Sonsuza kadar gitmesi için feda edebileceğimiz her şeyi feda edeceğiz. Ve hemen baba olmak istiyorum..."

"BİR DAHA YAPALIM MI?"
* 25'ime kadar mümkün olduğunca çok kızla beraber olmaya çalışan, skor peşinde koşan biriydim. Çağla'yı gördüğümde kilitlenip kaldım!

* Düğün için bir arkadaşım "Figaro'nun Düğünü gibi oldu" dedi. Bir diğeri ise "Bu yüzyılın düğünü oldu. Çünkü siz yüzyılın çiftisiniz" dedi.

* Çağla düğünün etkisinde o kadar kalmış ki, ertesi sabah uyanınca "Bir daha yapalım mı?" diye sordu.

İKİMİZ EVE SIĞAMIYORUZ
* Çağla hâlâ eve yerleşemedi. O kadar çok kıyafeti var ki! Bir giyim odası vardı, bir tane daha yaptık ama yine sığamıyoruz. 200 tane askı sipariş ettik, şimdi onları bekliyoruz!

* Her sabah birlikte uyanmak çok güzel. Önceden bana geldiğinde misafir gibi olduğu için şimdi bazen kendi evi olduğunu unutuyor!